Vegan Sohbetler – Ultra Vegan Atlet Itır Atadiyen

3/5 - (4 votes)

Yarı maratonlardan maraton üstlerine oradan triatlonlara uzanan bir yelpazede yarışmış, bu yarışlar esnasında 3000 metre yüksekliklere yaklaşmış ve kendi kategorisinde tam 22 kere mutlu sona ulaşmış bir atlet Itır Atadiyen.

Itır’ı özel kılan özelliklerden biri de etik vegan bir hayatı benimsemiş olması. Günümüzde veganlığa ve bitkisel beslenmeye geliştirilen savunma mekanizmalarını bertaraf eden, bu çok keyifli ve ilham verici sporcuyla yaptığımız röportajın sizlere ve çevrenize de ilham vermesi dileklerimizle, keyifli okumalar.

Veganİstasyon: Evet Itır, bunca başarıyı ne ara sığdırdın hayatına? ☺️ Ne kadar zamandır sporla iç içesin ve bizim bilmediğimiz başka hangi spor dallarıyla ilgileniyorsun?
  
Itır Atadiyen: Sporu hep sevdim, ama gençlik yıllarımda düzenli bir spor hayatım olmadı. 2005’te İzmir’e taşındıktan sonra doğa yürüyüşlerine başladım. Sonra onunla beraber oryantiring sporuna bulaştım. Türkiye Dağcılık Federasyonu’nun eğitimlerini aldım. Yüksek irtifa dağcılığı da yaptım. Sonra ilgilendiğim doğa sporları birbirini kovaladı. Triatlon ve oryantiring antrenörlük eğitimlerini aldım. Bir dağ bisikleti bir de yol bisikleti edindim. Bu arada katıldığım oryantiring yarışları sonrası, yol koşulları, patika koşuları, ultra trailler ve sky maratonları, triatlon yarışları ve bazı açık su de peşi sıra geldi.

Veganİstasyon: Bu sürenin ne kadarında vegan bir atlet olarak yarıştın? Vegan olduktan sonra performansında nasıl değişiklikler oldu? 

Itır Atadiyen:  2010’lu yıllarda yarışmaya başladım sanıyorum. 2018’de ise vegan oldum. Beş yılı aşkın süredir veganım. Ama öncesinde de uzun süreli bir vejetaryenlik ve neredeyse çocukluk yıllarıma dayanan semi- vejetaryenlik dönemim var. Zaten başarılar gelmeye başlamıştı aslında spor hayatımda ama vegan olduktan sonra ivme hızlandı diyebilirim. Recovery sürem iyileşti, keza kan değerlerim de. Spor yapıp da vegan olmakta çekinceleri olanlara doğru ve çeşitli bir planlama ile kesinlikle her şeyin daha iyi olacağını söyleyebilirim.

Veganİstasyon: Bildiğimiz kadarıyla, Veganrunners adında Türkiye’de vegan sporcuların yer aldığı bir oluşum var. Bize Veganrunners hakkında bilgi verir misin? Veganrunners’la koşmak için vegan olmak gerekli mi; yoksa bu yolu tanımak isteyenlere de açık mısınız? 

Itır Atadiyen: 
Tümüyle amatör, sporu seven bir arkadaş grubuyuz, resmi bir çatı altında değiliz. Kapımız vegan olan, olmak isteyen herkese açık. Grup olarak hem birbirimizin deneyimlerinden faydalanıyor, birbirimize yardımcı oluyoruz, hem de veganların sporu hakkını vererek yapabildiğine ve başarılı olduğuna dair görünürlüğü arttırmak istiyoruz.

Veganİstasyon: Sizlerin spor dünyasındaki bu başarılarınızdan sonra vegan sporculara bakış açısında bir değişiklik yaşandı mı? Sizlerden etkilenerek vegan bir hayatı seçen başka sporcular da oldu mu? 

Itır Atadiyen:  Elbette. Zaten hem vegan başarılı sporcuların artması, hem de bu konularda yapılan bilimsel çalışmalar ve belgeseller veganlığa olan ilgiyi arttırdı ve bakış açılarını daha çok olumlu yönde değiştirdi. Vegan olmanın sadece sağlık, spor alanlarında değil, hayvan hakları ve dünyanın geleceği için en iyi seçenek olduğu, biraz araştıran, empati kuran ve sorumluluk alan kişilerin görmezden gelmeyeceği bir gerçeklikle karşımıza çıkıyor aslında.

Veganİstasyon: Başarılı bir atletin vegan olması çok ilgi çekici. İlham olduğun kişiler, veganlığı etik olarak benimseyebiliyorlar mı; yoksa yalnızca bitkisel bir diyete mi geçiş yapıyorlar? Sence, veganlık felsefesini nasıl anlatmak gerekiyor?  

Itır Atadiyen:  Üzülerek söylüyorum ki sadece başarı hedefli etkilenen insanlar daha çok oluyor. Veganlığa sadece bir diyet gözüyle bakan kimseler için ise kolay sürdürülebilir olmuyor. Veganlık etik bir duruştur. Bazı şeyler artık gözünüzde yenebilir gözükmez ve onlarla ilgili nefsi bir savaş vermezsiniz. Dolayısı ile bu hayatınızın doğal bir parçası olur. Elbette daha vicdani bir boyutta etkilenip vegan olanlar da yadsınamaz çevremizde. Sayımız her geçen gün artıyor. Bu çok güzel.

Veganİstasyon: Hepçil beslenen kişiler, diyetleri esnasında gıdalarının besin değerleriyle ilgili herhangi bir hesap kitap yapmazken; vegan kişilerle karşılaştıklarında sordukları ilk sorulardan biri proteini nereden aldıkları. İnsanların, proteine bu kadar kafayı takmış durumda olmasını nasıl değerlendiriyorsun? Bu kadar başarılı vegan bir atlet, beslenmesini gramı gramına hesap ederek mi planlıyor? 

Itır Atadiyen: 😅 Onlara atlardan ve gorillerden bahsediyorum. Hayır, birebir gram hesabı falan yapmıyorum. Ama protein içeren bitkisel besinleri biliyorum ve onları menüme daha fazla eklemeye çalışıyorum. Sedanter bireylere göre bu konu bir tık önemli hale geliyor aslında. Özellikle yoğun spor yaptığım günlerde mineral, sıvı, karbonhidrat ve protein almaya özellikle dikkat ediyorum. Zaten sağlıklı tencere yemeklerini daha çok seven biriyim. Dengeli ve sağlıklı beslenmeye çalışıyorum.

Veganİstasyon: Diyetini yarışın koşullarına göre mi planlıyorsun? Yarıştan önce hazırlık ve yarıştan sonra toparlanma süreçleri için daha disipline bir diyet uyguluyor musun? 

Itır Atadiyen: Aslında çok radikal değişiklikler yapmıyorum bu süreçlerde. Ama yarıştan 3 gün kadar öncesinden başlayarak sağlıklı karbonhidratları artırıp depolamaya çalışıyorum. Sıvı alımımı da arttırıyorum. Kahve ve alkol tüketimimi (zaten özel günler dışında pek alkol de almıyorum) sıfırlıyorum. Yarıştan hemen sonra özellikle mineral tuz dengesini toparlamak gerekiyor. Su, soda, meyve suyu ne bulursam içmeye çalışıyorum. Ama çok kolay olmuyor. Yine yemek yemeyi de geciktirmemek gerekiyor ama özellikle ultra bir mesafeden sonra yemek yemek de biraz zorluyor. Canınız istemiyor ya da mideniz almayabiliyor. O yüzden ufak ufak da olsa karbonhidrat ve protein içeren besinleri yemeye gayret ediyorum.

Veganİstasyon: Yarışmalar esnasında çok ciddi kalori yakıyorsunuz. Yarış esnasında neler tüketiyor ve enerji seviyelerini nasıl koruyorsun?  

Itır Atadiyen: Yarışmanın mahiyetine göre olası yarışma süremi hesaplar ona göre yanıma yiyeceklerimi planlı bir şekilde alırım. Ultra mesafe koşularda zaten tüm malzemelerim koşu yeleğinde oluyor. Ayrıca kontrol noktalarında da su ve yiyecek bulunuyor. Yanıma tüketebileceğimi tahmin ettiğim kadar enerji jeli. Elektrolit, tuz tableti, meyve barlar, kuru yemiş ve kuru meyve alıyorum. Teorik olarak yarışın ilk bir saati beslenip, sonrasında da her yarım saatte bir tekrar beslenmek benim enerjimi korumama yetiyor.

Veganİstasyon: Vegan bir atlet olarak, giyimden elektronik ekipmanlara kadar yarışma teçhizatlarını nasıl seçiyorsun? Bu konuda zorlandığın oluyor mu? 

Itır Atadiyen: Şöyle ki daha çok ürünlerin içeriğinde hayvansal olup olmadığına odaklanıyorum. Çünkü yiyeceklerde olduğu gibi vegan ürünlerin ayrı sertifikalandırması çok az. Yani deri, nubuk, kaz tüyü, ipek, bal mumu vs. olmasın diye bakıyorum ürünlerin içeriğine. Ama elektronik ekipmanda neler var içerikte bilemiyorum. Cep telefonlarının hiçbiri vegan değil deniyor mesela. Umarım taleple her ürünün vegan ve sürdürülebilir alternatifi çıkar da bizler de daha gönül rahatlığı ile alıp kullanabiliriz.

Veganİstasyon: Dünyanın farklı yerlerinden vegan atletlerle tanıştın ve yarıştın. Aranızda nasıl bir fark var? Hayat, onlar için daha mı kolay? 

Itır Atadiyen: Evet yarışlarda veya sanal ortamlarda konuşuyoruz, bir araya geliyoruz. Kolaylık aslında dünyanın neresinde olduklarına bağlı bence. Mesela Avrupa’da vegan sayısının görece fazlalığı ile bağlantılı olarak vegan ürünlere ulaşmak daha kolay. Ama bir yarışta İranlı vegan bir koşucu ile tanıştım ve şaşırdım. Ben İran’a Demavend ve Sabalan dağlarına tırmanmaya gitmiştim. Hem o zamanlar daha vejetaryendim. O zaman bile dışarda yemek yemekte zorlanmış, kilo vererek dönmüştüm Türkiye’ye. Ama yaşayınca her şeyin yolu yordamı bulunuyor sanıyorum. İstemek ve inanmak en önemlisi.

Veganİstasyon: Diğer sporcularla karşılaştırdığında vegan bir atlet olarak sponsor bulmakta zorlanıyor musun? 

Itır Atadiyen: Türkiye’de spor hep ötelendiği için sponsor bulmak herkes için çok zor. Kişisel olarak çok caba sarf etmek gerekiyor. Ben ki kendini öne atabilen bir yapıda değilim bu konularda. Ama dünyada eğilim veganlığa doğru. Markalar bunu görüyor. Gerek sağlık gerek çevre koşulları da vegan yaşamı işaret ederken, markaların bu bağlamda hevesleri de artacaktır sanıyorum.

Veganİstasyon: Tüketici davranışları değişiyor ve özellikle Z kuşağının ekolojik adımlar attığını görüyoruz. Bu durumu sen de genç sporcularda gözlemliyor musun? 

Itır Atadiyen: Gençlerin çevreye daha duyarlı ve daha işin bilincinde olanlarını görmekle birlikte, spora olan heveslerinin genelde maalesef pek de olmadığını gözlemleyerek hayal kırıklığına uğruyorum. Genelde çevremde belli bir yaştan sonra sağlığının değerini anca kavramış ve spor yapmanın eziyetten çok keyif olduğunu algılamış sporcular var. Tabi bu konuda en büyük etken Türkiye’de spora verilmeyen değer..

Veganİstasyon: Veganlığın daha görünür olması ve yayılması adına sporcular, sanatçılar, politikacılar gibi tanınmış kişilerin veganlıklarını açıklayarak bunu toplumun önünde yaşamalarının çok değerli olduğuna inanıyoruz. Dünyada bunun örneklerini çokça görmemize rağmen Türkiye’de pek hareket yok. Tanınmış vegan mı yok; yoksa insanlar bunu açıklamayı mı istemiyorlar? Bu konu hakkında sen ne düşünüyorsun? 

Itır Atadiyen: Ben de buna katılıyorum. Tanınmış kişilerin rol model oluşturması önemli. Ama sadece bir diyet olarak veganlığını açıklayıp sonra vazgeçenler olunca bu veganlığın kelime anlamını boşaltıp daha çok zarar veriyor. Vegan olan kişi bunu saklamamalı, bulduğu hazineyi haykırmalı diye düşünüyorum. Çünkü veganlık her paydaşa kazandıran yegane hayat görüşü. Ülkemizde pek çok başarılı vegan doktor, diyetisyen, sporcu var. Ama açıkçası gerçek ünlüleri de ben tanımıyorum o konuda bir şey söyleyemem.

Veganİstasyon: Itır Atadiyen’in partneri de vegan bir sporcu. Vegan çift, hatta vegan sporcu bir çift olmak nasıl hissettiriyor? 

Itır Atadiyen: Tabi ki hayat daha kolay ve keyifli. Birlikte yarışa gitme heyecanı, antrenmana çıkmak, keşfedilecek yerlerin hayalini kurmak, sofra hazırlamak… Bunlar güzel şeyler.

Veganİstasyon: Bundan sonraki sportif hedeflerin neler? Neleri yapmak istiyorsun? Nerelerde koşmak, pedal çevirmek, yüzmek ve nerelere tırmanmak istiyorsun? 

Itır Atadiyen: Önümde 18 Mart’ta Efes ultra 63 km yarışı var en yakın. Sonrası biraz muğlak ufak ufak yarışlara katılacağım. Yazın Aladağlar’a trans ve koşuya gitmek mümkünse birkaç yurtdışı yarışta koşmak istiyorum. Ekim ayında Kapadokya ultra yarışında 120km koşmak isteğindeyim. Uzun vadeli olarak ise, half mesafe de olsa ironman yarışı tamamlamak ve tüm dünyayı pedallamak ve bilmediğim patikalarda koşmak istiyorum.

Hızlı bir tur:

Vİ:Finish çizgisini geçtiğin anda hissettiğin ilk şey 

IA:Mutluluk ve başarmışlık

Vİ:Sevdiğin sağlıksız yiyecekler :) 

IA:Kızartma

Vİ:Kahve mi yeşil çay mı? 

IA:İkisi de ama daha çok kahve

Vİ:Humus mu fava mı? 

IA:İkisi de

Vİ:Simit mi gevrek mi? 

IA:Simit

Vİ:Enerji barı mı muz mu? 

IA:Yerine göre ikisi de

Vİ:“Bitkilerin de canı var.” mı “Siz de hayvanların yemeklerini yiyorsunuz.” mu? 

IA:Ya sadece gülüyorum

Vİ:Bayır aşağı mı bayır yukarı mı? 

IA:Kesinlikle yukarı

Vİ:Antalya Tahtalı mı Kayseri Erciyes mi?

IA:Of ikisi de çok güzel


Bu keyifli mülakat için teşekkürler Itır. Başarılarının devamı diliyor ve veganlığın yayılması noktasında gösterdiğin bu değerli gayreti ayakta alkışlıyoruz. 🙂

Bu içeriği paylaş!
Veganİstasyon

About Veganİstasyon

Veganİstasyon yönetici hesabıdır.

View all posts by Veganİstasyon →

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir